İnternet bağımlığında bağımlı olunan
nesneyi ortadan kaldırmak veya tümüyle
yasaklamak mümkün değildir. Bu nedenle
hedef bilgisayar kullanımını kontrol
altına olmak olmalıdır. Özellikle
gençlerde büyük bir sorun olarak gözüken
bu durum, ebeveyn-çocuk ilişkisini de
olumsuz etkilemektedir.
Aslında internet bağımlığına yaklaşım
diğer bağımlılıklara yaklaşımdan büyük
farklılıklar göstermemektedir. Bu
nedenle kitapta yer alan ben ne
yapabilirim, yaklaşım ilkeleri gibi
ilgili konuların okunmasını öneririm.
Temel ilkeler genel bağımlılık
tedavisiyle benzer, hatta aynıdır.
Örneğin ebeveynlerin sorun üstüne
odaklanmaması, bu davranış biçimini
hızla değiştirmektedir. Bunun için
ebeveynlerin kendilerini kontrol altına
alması gerekir.
Hedef kontrol altına almak olunca,
öncelikle iyi bir pazarlık yapılmalıdır.
Ne kadar süre bilgisayar başında
kalabilir genç? Bu durum tüm
ayrıntılarıyla ortaya konmalıdır.
Bununla ilgili sıkı bir pazarlık
yapılmalıdır.
Pazarlık demek, pazarlamak demektir. Bu
nedenle fikrinizi empoze etmek yerine,
fikrinizi pazarlamaya çalışın. Yani o
sizin fikrinizi satın alsın. Ortak bir
noktada buluşun.
Buluştuğunuz ortak nokta için yazılı bir
sözleşme yapın. Gençlere güvenmeyin.
Unuturlar. Ama gerçekten unuturlar. Bu
nedenle anlaşma bir sözleşme haline
getirilmelidir. Üç nüshalı ve imzalı!
Sözleşmede gencin bilgisayar başında
kaldığı süre, bu süreye uymazsa
yaptırımların neler olduğu, uyarsa
kazanımlarının neler olabileceği gibi
ayrıntılar yer almalıdır. Sözleşme
herkesin görebileceği bir yere
konmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken nokta,
kuralların uygulanabilir olmasıdır.
Bilgisayardaki tutkusuna göre kurallar
konmalıdır. Örneğin oyun oynuyorsa,
günde iki saat gibi bir kural yetersiz
olabilir.
Birçok oyun 6 saat oynandıktan sonra
kazanılabilmektedir. Onun yerine
haftalık bir saat konabilir. Örneğin
haftada 16 saat denebilir. Bu süreyi
ister her gün parça, parça kullanır,
isterse bir cumartesi gecesi tümünü
harcayabilir. Böylece konan kurallar,
uygulanabilir olur ve genç bunlara
uyabilir. Eğer gencin “takıldığı” chat
ise, bu durumda günlük süre koymak daha
doğrudur.
Genelde bilgisayar başında geçirilen
sürenin ne olması gerektiği sorulur. Bu
sorunun cevabı aile özelliklerinize ve
değerlerinize, gencin durumuna,
teknolojik gelişmelere göre değişir.
Önemli olan sürenin miktarı değil,
sürenin kontrol altına alınabilmesidir.
Diğer sık sorulan bir soru ise, onun ne
kadar süre bilgisayarda olduğunun nasıl
tespit edileceğidir. Gidip gelmek ve
kontrol etmekten yorgun düştüklerini
söyler aileler. Ama yorgun düşeceksiniz
ve bunu yapmaya devam edeceksiniz. Hasta
olsa, yorgun düşmez misiniz? Bu nedenle
her şeyi ondan beklemek hata olur.
Peki, evde bilgisayarı kontrol altına
aldık ama “çocuk ya internet kafeye
kaçarsa!”. “Eve gelmezse, o zaman daha
kötü olmaz mı?”. Bu sorunun cevabı
internet ve bilgisayar bağımlılığının
tedavisi içinde gizli değil. Eğer çocuk
bu sözleşmelerden kaçıyor ve internet
kafeyi eve tercih ediyorsa, o zaman aile
içinde başka ve ciddi sorunlar var
demektir. Bilgisayar bağımlılığı bir
sorun değil, sadece bir belirtidir.
Önemli olan kontrol etmektir, sorunu
ertelemek değil. Örneğin ebeveynler
sıklıkla bilgisayarı söküp almak veya
işyerine götürmek gibi davranışlarda
bulunabilirler. Ancak o bilgisayar bir
süre sonra tekrar eve döner. Çünkü
bilgisayar kullanımı çocuk içinde bir
şart haline gelmiştir. Bu nedenle
uygulayamayacağınız kararlar almanız
doğru olmaz.
Bu konudaki çatışmaya ve tartışmaya son
vermek çok önemlidir. Çünkü hayatta çok
daha önemli şeyler var. Onların üstünde
durmak gerek. Ama yine de internet ve
bilgisayar sizin için bir sorunsa, bu
durumda onu başka şeylerle kontrol etmek
daha yararlı olur.
Örneğin okul başarısı. Bilgisayar yasak
demek yerine, “eğer notların düşerse
bilgisayar kullanımını kısıtlayacağım”
demek çok daha iyi sonuçlar
verebilmektedir. Okul başarısı iyi
olursa zaten bilgisayar kullanımını
kontrol altına almış demektir. |