Yaşadığımız bu çağda her şeyde
sanallığın damgası var. Yaşantılarımızı
sanal ortamlar belirliyor. Yaşamımız
sanal ortamlarda geçiyor. İlişkilerimiz,
iletişimimiz, sanatımız, eğitimimiz hep
sanal hale geldi. Dilimiz sanal ortamın
ürettiği kelimelerle doldu.
Farklı karakteristik özellikleri olan
bir dönem yaşıyoruz. Bu nedenle sanalizm
yeni bir akımdan öte bir çağ (era) ve
hareket (movement) olarak
değerlendirilebilir. Romantizm veya
modernizm gibi yeni bir hareket.
Bir hareketin veya çağın başlaması için
başlangıç aldığı bir nokta olmalıdır.
Sanal çağın başlangıcı ise bilgisayarın
bulunmasından sonra internetin
yaygınlaşmasıdır. Bir çağdan söz
edebilmek için uzun sürmesi gereklidir.
Sanal çağ ise kolaylıkla biteceğe
benzemiyor.
Sanalizm diğerlerinden daha “kötü”
olarak değerlendirilemeyeceği gibi, daha
“iyi” bir çağ da değildir. Nostaljik
akımların etkisinde kalarak geçmiş
çağlara övgü yağdırıp, yeni bir çağa
sövgüyü uygun görmek adil değildir.
Geçirdiğimiz değişim mevcut bir çağın
dejenerasyonu değil, yeni bir çağ olarak
kabul görecek kadar somuttur.
Önceki nesiller sanalizm hareketini ayrı
bir hareket veya çağ olarak görmekte
zorlanmakta ve bunu bir dejenerasyonla
açıklamaya çalışmaktadır. Sanalizmi ayrı
bir hareket ve sanal çağı ayrı bir çağ
olarak görmekte zorlanmamızın bence en
önemli nedeni, entelektüel yapısının çok
güçlü olmamasıdır. Teknik alt yapısı çok
güçlüdür bu çağın. Çok yaygınlaşması ve
tüm toplum katmanları tarafından
benimsenmesi sonucu entelektüel gelişimi
üst düzeyde olmamıştır.
Ayrı bir çağ ve hareket olarak kabul
edip etmemek tartışması değil amacım.
Buraya takılmak gereksiz olur. Ama
farklı bir dönemde yaşadığımız bir
gerçek.
Bunun farklı bir dönem olduğunu kabul
ettiğimiz sürece bu dönemi
anlayabiliriz. Yoksa bugünkü yaşantıları
geçmiş dönemlere göre kategorize ederek
yanılabiliriz. Nostaljik takıntılarla
mutsuz olabiliriz. Olan biteni,
çocuklarımızı veya aşklarımızı anlamakta
zorluk çekeriz.
Geçmiş ve bugünün yaşam biçimlerini
sürekli karşılaştırarak, doğruyu elma
ile armudun toplamında arayabiliriz. Hep
geriye dönüş umuduyla yaşayarak, ileri
doğru adımlar atmayabiliriz.
Sanalizm artık her yerde. Birlikte
yaşamak zorundayız!
|